Suç ve Ceza
Bu sayfaya 2016 yılında başıma gelen berbat bir olayı yazıyorum. İbret olsun. (17.08.2020)
29 Mart 2016, günlerden Salı. Email hesabıma kendisiyle bir süre özellikle ilgilendiğim, her konuda yardımcı olduğum, ancak tuhaf davranışları yüzünden buna son verdiğim bir öğrencimden (lise son, kız öğrenci) bir email gelmiştir. Email özetle kendisine gösterilen ilginin devam etmesini isteyen bir özür gibidir. Bu öğrenci uygun bir üslupla bunun olmayacağını belirten cevabım üzerine ertesi gün okuldaki memura gider, kendisiyle yakından “ilgilendiğimi” ve bundan rahatsız olduğunu söyler. Sınıfındaki arkadaşlarından bir kısmı da buna destek olurlar. Memur hemen idari soruşturma adlı bir yazı yazar. Durumun aslını sözlü ve yazılı olarak açıkladığım halde bir yönetmeliğin “memurun itibarını zedeleyici davranış” maddesini kullanarak “1/15 oranında aylıktan kesme” şeklinde bir ceza yazar. İtiraz ettiğim mahkemenin memuru da -benzer şekilde- ettiğim itirazı dikkate alan bir işlem yapmaz.
İftira ve karalama kültürünün küçük yaşlardan itibaren bu denli yaygın olduğu bir toplumda “beyan esastır” saçmalığına bir son verilmesi gerekiyor ama bunu kim yapacak? Benimki nispeten küçük ölçekli. Fakat bu yüzden hayatları alt üst edilen çok insan var. Bir yanlışı başka bir yanlışla ‘telafi’ etmenin vardığı ve varacağı yer iyi bir yer değil. İşi vb. gereği özellikle genç kızlarla muhatap olan arkadaşlarımız dikkatli olmalı. Olayın berbatlığını başa geldikten sonra anlamak bir tecrübe ise de, yaşanması gereken bir tecrübe değildir.